Artvin

"Yılanları öldürmeyin!"

Abone Ol

Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, yılanların, böcek, fare gibi kemirgenlerin sayısını dengeleyerek hastalıkların artışını ve ekinlerin yok edilmesini engellediğini, bu nedenle öldürülmelerinin doğru olmadığını söyledi.

Göktürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyada 3 bin 400, Türkiye'de 55, Artvin’de 11 yılan türünün yayılış gösterdiğini, Türkiye'deki yılanların sadece 16'sının zehirli olduğuna işaret etti. Göktürk, Artvin ve çevresinde yayılış gösteren yılan türlerinden Baran engereği, Hopa engereği ve Kafkas engereğinin zehirli türler olduğunu aktardı.

Göktürk, özellikle tatlı su yılanlarının hiçbir türünün zehirli olmadığına dikkati çekerek, "Yılanlar doğada ekosistem içerisinde önemli yeri olan sürüngenlerdir. Çevreye ve doğaya yararı olan canlılardır. Yılanlar, böcek, fare gibi kemirgenlerin sayısını dengeleyerek hastalıkların artışını ve ekinlerin yok edilmesini engellemektedir. Bu nedenle yılanların öldürülmesi doğru değil." dedi.

Yılanların saldırgan olmadığını, sadece yakalanma ya da üzerine basma durumunda saldırıya geçtiğini ifade eden Göktürk, "Zehirli olsun ya da olmasın yılanlar görüldüğü anda öldürülmeli gibi bir algı var. Bu çok yanlış. Yılanlar ortadan kaldırıldığında alandaki tarım zararlısı farelerin artışına hazırlıklı olmalıyız." diye konuştu.

Göktürk, kışı uyku döneminde kayalık çatlaklarında, ağaç kovuklarında ve toprakta geçiren yılanların, havaların ısınmasıyla nisan, mayıs gibi doğada görülmeye başladığını aktararak, şöyle devam etti:

"Özellikle sabah saatleri ve gece yılanların aktif olduğu zamanlardır. 2020, geçen yıllara nazaran hem daha yağışlı hem de daha sıcak geçmekte. Yılanlar nemli ve sıcak havaları severler. Özellikle yağışlı günlerden sonra gelen güneşli havalar yılanların fazlaca görülebileceği günlerdir. Soğukkanlı canlılardan olan yılanlar sıcak gün ve geceleri daha çok sevdiği için önümüzdeki sıcak yaz günlerinde çok daha aktif olacaklar. Ev ve çevresinde şayet süt kokusu varsa yılanlar için çekicilik söz konusudur. Buna ilaveten kurbağa, fare, kertenkelenin fazlaca bulunduğu alanlarda yılanların fazla görülmesi de normaldir."

- Yılanlarla mücadele yöntemleri

Çay işiyle ilgilenen yöre halkına çaylık alanlara girerken mutlaka kalın ayakkabı ve kalın pantolon giymeleri tavsiyesinde bulunan Göktürk, köy evi ve çevresinde yılanlara sıklıkla rastlanması durumunda kedi ve tavuk beslemenin, yılanlarla bir mücadele yöntemi olduğunu söyledi.

Göktürk, yılanların toz kükürt, sarı kükürt, naftalin ve ardıç katranı gibi maddelerin kokularından rahatsız olduğuna ve bu kokuları aldıkları alanlara giremediklerine dikkati çekerek, sıkça görüldükleri yerlere bu maddelerin serpilmesinin yılanları buralardan uzak tutacağını aktardı.

Yılanların nohut bitkisinin olduğu alanlara gelmediğini de ifade eden Göktürk, "Tarla ve ev kenarlarına nohut bitkisi ekilerek de yılanla mücadele edilebilir. Yılanlarla mücadele öldürerek ya da kimyasallarla yok ederek değil, önlem ve uzaklaştırma olarak yapılmalı." dedi.