Antarktika'da yürüttükleri çalışmalarla ay yıldızlı bayrağı dalgalandıran ekibin başında, bir Türk bilim kadını bulunuyor. Dokuz kişilik ekip, zorlu iklim şartları altındaki çalışmalarıyla Türkiye'nin gururu oldu.

Türk Antarktik Seferi Ekibi Lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, Dünya Kadınlar Günü öncesi, "Türkiye Bilimsel Araştırma Üssü" kurmak için yaptıkları çalışmaları ve zorlu kıta şartlarına nasıl uyum sağladıklarını AA muhabirine anlattı.

Kutup bilimleri alanında araştırmalar yapan, Türkiye'nin ilk ve tek kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uyg-Ar (Uygulama ve Araştırma) Merkezinin (PolReC) 9 kişilik Türk Antarktik Seferi Ekibine liderlik yapan Doç. Dr. Özsoy, kıtada üs kurmak için en doğru noktayı tespit etmek üzere, 24 Şubat'ta seferin başladığını belirtti. Aynı zamanda İTÜ PolReC Müdürü de olan Doç. Dr. Özsoy, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda ve İTÜ'nün destekleriyle süren çalışmaların, Türkiye'nin gelecekte Antarktika üzerinde bilimsel, teknolojik, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla söz sahibi olması açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Hiçbir ülkeye ait olmayan Antarktika'da 53 ülke bayrağının dalgalandığını belirten Özsoy, tatlı su rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olan kıtanın, dünya nüfusunun kurtuluşu olarak görüldüğüne dikkati çekti.

Türk bilim insanlarının 1960'lı yıllardan bu yana bilimsel çalışmalar yapmak üzere Antarktika'ya gittiğini anımsatan Özsoy, kıtada var olabilmenin temelinin "bilime" dayandığını ve Türkiye'nin de bu kapsamda faaliyetlerini sürdürebilmek için üs kurma çalışmalarını hızlandırdığını söyledi.

"HERHANGİ BİR SAĞLIK SORUNU YAŞAMADIK"

Sefer sırasında yaşadıklarını anlatan Özsoy, ekibiyle birlikte, kiralanan bir gemide konakladıklarını kaydetti. Antarktika Yarımadası'ndaki seferin ilk günlerinde kuvvetli fırtına nedeniyle zorlandıklarını dile getiren Özsoy, fırtınanın dindiğini ancak kıtada yaz mevsimi olmasına rağmen hissedilen sıcaklığın eksi derecelerde seyrettiğini vurguladı. Seferin ilk gününden bu yana ölçülen en yüksek sıcaklığın 5 derece olduğunu belirten Özsoy, rüzgar nedeniyle sıcaklığın değişkenlik gösterdiğini ifade etti.

Antarktika'daki hava durumu nedeniyle özel kıyafetler giyilmesi gerektiğini ifade eden Özsoy, bu nedenle Türkiye'den getirdikleri özel kıyafetlerle korunduklarını anlattı. Özel katmanları bulunan kıyafetlerin, vücudun neredeyse hiçbir noktasını soğuk havaya maruz bırakmadığını bildiren Özsoy, tercih edilen doğru kıyafetler sayesinde ekibin herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığını aktardı.

SEFERDE "GEMİ YEMEKLERİ", VE ARAZİDE "SANDVİÇ"

Özsoy, soğuk hava şartları nedeniyle beslenmelerine de önem verdiklerini söyledi. Sefer süresince gemide pişen yemekleri tükettiklerini belirten Özsoy, arazi çalışmaları sırasında da enerji kaybını engellemek için sandviç, kuru yemiş ve çikolata yediklerini kaydetti.

Kutup bölgelerinde, dünyanın diğer bölgelerinde çalışan birçok iletişim aracının kapsama alanı dışında kaldığına dikkati çeken Özsoy, "Antarktika, sadece birkaç uydu sisteminin kapsamına giriyor ve iletişim aksaklıklarla sürdürülebiliyor. Acil durumlar haricinde belirli kotalarla, sınırlı e-posta dışında iletişim kanalımız bulunmuyor. Ailelerimiz ve iş arkadaşlarımızla, 4 saatte bir iletimi yapılan bu e-postalar aracılığıyla iletişimde kalıyoruz. E-posta kapasitesi de sadece yazıyı kapsıyor ve 25 kilobaytla sınırlı bulunuyor." diye konuştu.

KITANIN YÜZDE 1'İ YAŞAM ALANI

Özsoy, Antarktika Yarımadası ve çevresinde yaptıkları teknik araştırmalar hakkında da bilgi verdi. Antarktika'nın, 14 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle Asya, Afrika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'dan sonra beşinci büyük kıta olduğuna işaret eden Özsoy, kıtanın sadece yüzde 1'inin yaşam alanı olabileceğini söyledi. Bu sınırlı yaşam alanlarının, bölgede yaşayan canlıların yavrulama ve yerleşim yeri olarak tespit edildiğini ve korunduğunu aktaran Özsoy, "Kıtada araştırma yapabilmek için alanın hukuki olarak koruma alanı dışında kalması, lojistik için verimli bir noktada bulunması, doğal liman yapısına sahip olması ve yaşam alanı olabilmesi icin buzul alan üzerinde olmaması gerekiyor." ifadesini kullandı.

İÇİNDE ÜLKE BULUNMAYAN TEK ADA

Güney Yarımküre'nin en güneyinde bulunan ve içinde ülke bulunmayan tek kıta olan Antarktika'nın yüzde 98'inin buz tabakasıyla kaplı olduğunu kaydeden Özsoy, bu tabakanın ortalama kalınlığının 2 bin 133 metre olduğunu bildirdi. Sefer sırasında zaman zaman belirli yerlerde durakladıklarına değinen Özsoy, önceden harita üzerinde tespit edilmiş kara ve denizdeki noktalarda bazı ölçümler yaptıklarını ve numuneler aldıklarını anlattı.

Özsoy, ekibiyle ülkesi adına dünyanın en zorlu bölgelerinden birinde araştırma yapmaktan duyduğunu memnuniyeti dile getirerek, "Ekip olarak, Türk bayrağını bu coğrafyalarda taşıma gururunu bize verdiği için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Faruk Özlü'ye, İTÜ, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Hitit Üniversitesi rektörlerine teşekkür ederiz." dedi.

Kaynak: HABER7.COM