Kurulduğu günden beri, "devletin kılcal damarlarına" sızmak için her türlü yolu mubah gören Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), "cemaat" kisvesi altında yaptığı hukuksuzluklar deşifre olunca 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulundu.

AK Parti'nin 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde yüzde 49 oy oranıyla yeniden iktidara gelmesi, FETÖ'nün paniklemesine neden oldu.

Yeniden tek başına iktidara gelen hükümetin, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla FETÖ'cü askerleri tasfiye edeceğini bilen örgüt, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, generallerin de aralarında olduğu örgüt mensubu askerlere yönelik gözaltı kararıyla sarsıldı.

Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile teşkilatın üst düzey görevlilerinin ifadeye çağrılması, 17/25 Aralık soruşturmaları ve MİT tırlarının durdurulması gibi kumpaslarla hükümete geri adım attıramayacağını anlayan FETÖ, son çare olarak darbe yapmaya karar verdi.

İhanetin talimatı elabaşından

Örgüt elebaşı Fetullah Gülen, 19 Mart 2016'da kamera karşısına geçerek, "Antrparantez umum adına konuşuyorum. Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum" ifadelerinin de yer aldığı konuşmasını yaptı.

Gülen'in "Kapadokya sakinleri" dediği kitle, darbe girişimini yapacak örgüt mensubu askerlerdi.

Elebaşının bu talimatının ardından Türkiye genelinde darbe hazırlıklarını tamamlayan sivil ve asker örgüt mensupları, harekete geçmek için 16 Temmuz saat 03.00'ü beklemeye başladı.

Ancak ihanet girişimine saatler kala helikopter pilotu bir binbaşı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığına giderek, FETÖ'cülerin Hakan Fidan'ı alıkoymayı planladığını ihbar etti.

Fidan, bu bilgiyi dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e bildirdi, daha sonra bir yardımcısını ayrıntıları aktarmak üzere Genelkurmay Başkanlığına gönderdi.

Güler, MİT yetkilisiyle konuştuktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a görüşmenin içeriğini anlattı.

Bunun üzerine Akar, Türk Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezine, havadaki araçların üslerine dönmesini, hava sahasının ise uçuşa kapatılması emrini verdi.

Ayrıca Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığından zırhlı araçların birlik dışına çıkarılmaması için dönemin 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ı görevlendiren Akar, helikopter uçuşlarına karşı da dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ı Kara Havacılık Komutanlığına gönderdi.

Darbeciler Akar'ı alıkoydu

Aynı saatte Güler'in eski Özel Kalem Müdürü Kurmay Yarbay Bünyamin Tuner, darbe girişimini sevk edecek isimlerden eski Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç'e, Fidan'ın, Akar ile görüştüğünü iletti.

Akar ve Fidan'ın görüşmesi ile Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığına gittiği bilgisi, darbeciler arasında dolaşmaya başladı.

Bunun üzerine Akıncı Üssü'nde darbeyi yönetecek Adil Öksüz ve diğer sivil örgüt sorumluları onayıyla 16 Temmuz 03.00'te başlaması planlanan darbe girişimi 15 Temmuz saat 20.30'a çekildi.

Darbe girişimi için talimat verildikten hemen sonra Akıncı Üssü'nde toplanan Özel Kuvvetler Komutanlığından (ÖKK) seçilmiş teçhizatlı 33 bordo bereli, Genelkurmay Başkanlığı'na hareket etti.

Eski Genelkurmay Strateji Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Albay Orhan Yıkılkan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve Özel Kalem Müdürü Albay Ramazan Gözel, Genelkurmay Başkanlığındaki darbe girişimini organize etmek için bir araya geldi.

Mehmet Dişli, saat 21.00'de Orgeneral Akar'a, "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz" diyerek darbeyi tebliğ etti.

Dişli'nin söyledikleri karşısında Akar, "Ne diyorsun ulan sen? Ne operasyonu? Sen manyak mısın? Sakın ha" diyerek tepki gösterdi.

Akar'ı ikna edemeyeceğini anlayan Dişli, makam odası dışında bekleyen ekibe müdahale emri verdi.

Bekçilerle ilgili yeni düzenleme: Üst arama yetkisi verildi Bekçilerle ilgili yeni düzenleme: Üst arama yetkisi verildi

Gözel, Yıkılkan, eski emir subayı Yarbay Levent Türkkan, eski emir subayı yardımcısı Yüzbaşı Serdar Tekin ve eski Başçavuş Abdullah Erdoğan, Orgeneral Akar'ı alıkoydu.

İhanet bildirisi karargahlara gönderildi

Karargahtaki darbecilerin talimatı üzerine Polatlı'da konuşlu 58. Topçu Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Murat Aygün, Ankara'nın kritik noktalarını kontrol altına almak için aralarında füze rampa sistemlerinin de bulunduğu araçların kışladan çıkarılmasını emretti.

Genelkurmay Başkanlığı Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) üzerinden "Hazırlık İkazı ve Birlik İntikali" başlıklı ihanet girişiminin ilk bildirisi gönderildi.

Darbeciler Partigöç ile Turhan'ın imzasını taşıyan sözde sıkıyönetim atama listesi, MEDAS üzerinden birliklere gönderildi.

Bu mesajdan sonra darbeciler, şehirlerin kritik yol ve kavşakları ile kamu kurumlarının işgali için aynı sistem üzerinden "Zırhlı Muharebe Aracı İntikali" konulu ikinci emri yayımladı.

MEDAS üzerinden ardı ardına mesaj gönderen darbeciler, saat 21.53'te kışla dışındaki askerlerin birliklerine katılması emrini verdi.

Bunun üzerine harekete geçen darbeciler, Kağıthane'deki "İstanbul'un gören gözü" olarak bilinen Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) işgal etti.

Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak'ın koruma Astsubayı Bülent Aydın, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda darbecilerce şehit edildi ve Aydın, 15 Temmuz'un ilk şehidi olarak kayıtlara geçti.

Köprüler tutuldu

Akıncı Üssü'nden havalanan F-16'lar Ankara üzerinde alçak uçuşa başladı.

Askeri hareketliliğe ilişkin gelişmeler, haber kanallarına saat 22.28'de yansıdı.

Televizyonlar, İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden geçişlerin askerlerce engellendiğini "son dakika" olarak duyurdu.

Saat 23.02'de NTV'ye telefonla bağlanan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, "Milleti temsil eden hükümet iş başındadır. Bu kalkışmayı yapanlar, bu çılgınlığı yapanlar, bu kanunsuz eylemin içerisinde olanlar en ağır şekilde bedelini ödeyeceklerdir" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, saat 23.05'te darbe girişimine ilişkin soruşturma başlattı.

Darbeci pilotlar bomba yağdırdı

Darbeci pilotlar Mehmet Çetin Kaplan ve Ertan Koral, Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'nı bombaladı, saldırıda 7 polis şehit oldu, 5 polis yaralandı.

Saat 00.01'i gösterdiğinde eski pilot yüzbaşılar Uğur Uzunoğlu ile Hüseyin Türk, Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı'na saldırdı. Bir sivil ile 43 polis şehit olurken 36 polis yaralandı.

Darbecilerin kontrolündeki helikopterler, Yenimahalle'deki MİT yerleşkesini taradı.

Eski Yarbay Ümit Gençer, TRT'yi işgal ederek darbe bildirisini okuttu.

Gecenin seyrini değiştiren açıklama

Saat 00.24'ü gösterdiğinde CNN Türk'e bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin seyrini değiştiren tarihi konuşmasını yaptı ve "Milletimizi meydanlara davet ediyorum" çağrısında bulundu.

Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı önünde darbecileri protesto eden vatandaşlara helikopterden açılan ateş sonucundan 9 kişi şehit oldu, onlarca kişi yaralandı.

Darbeci pilotlar Mehmet Yurdakul ve İlhami Aygül saat 00.56'da Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü bombaladı.

Yaklaşık 10 dakika sonra eski pilot Mustafa Özkan burayı ikinci kez bombaladı. Saldırıda 2 kişi şehit oldu, 39 kişi yaralandı.

Halisdemir, darbeci generali vurdu

Diyarbakır'dan bir tabur bordo bereli askerle havalanan darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin uçağı Etimesgut Havalimanı'na saat 01.13'te indi.

Dönemin Özel Kuvvet Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, telefonla ulaştığı emir Astsubayı Ömer Halisdemir'den, Terzi'yi etkisiz hale getirmesini istedi.

Komutasındaki askerlerle Etimesgut Özel Hava Alay Komutanlığı'na gelen Terzi, saat 02.14'te ÖKK'nın emir komutasını almak için helikopterle Gölbaşı'ndaki karargaha gitti.

Karargah giriş kapısına kadar gelen Terzi, kahraman Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurularak etkisiz hale getirildi.

Halisdemir, Terzi ile Diyarbakır'dan gelen askerlerden bazılarının açtığı ateşle şehit oldu.

Meclis bombalandı

Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nın önünde darbe girişimini protesto eden vatandaşlardan 36'sı şehit edildi. Şehitlerden bazılarının naaşı darbecilerce, yerde sürüklenerek karargah dışına bırakıldı.

Vatandaşların direncini kırmak için her türlü yola başvuran darbeciler, bu kez Meclis'i hedef aldı. Eski pilotlar Hasan Hüsnü Balıkçı ve Uğur Uzunoğlu'nun kullandığı F-16'dan Meclis'e atılan bombayla 32 kişi yaralandı.

Vatandaşlarca işgalden saat 03.00'te kurtarılan TRT, normal yayınına dönerken darbeciler ise polise teslim edildi.

Darbeci pilot Hüseyin Türk, televizyon yayınlarını kesmek için saat 03.14-03.19'da TÜRKSAT tesislerine dört bomba attı.

Saatler ilerledikçe Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla vatandaşların alanları doldurması darbecileri iyice panikletti.

İstanbul Atatürk Havalimanı Kontrol Kulesini işgal eden darbeciler, polis özel harekat ekiplerince etkisiz hale getirildikten hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan ATA uçağı piste teker bastı. Erdoğan'ı havalimanında binlerce vatandaş karşıladı.

İstanbul'daki gelişmenin ardından TBMM bir kez daha darbecilerin saldırısına maruz kaldı.

Eski pilot yüzbaşı Hüseyin Türk, saat 03.24 ve 03.25'te F-16 uçağıyla TBMM'yi ikinci kez bombaladı.

Sokaklarda vatandaşların, kışlalarda ise vatansever askerlerin darbecilere karşı mücadelesi devam ederken saat 04.00'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "FETÖ ile irtibatlı yargı görevlileri", "sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeleri" ile "darbe teşebbüsüne katılanlar" hakkında gözaltı kararı verdi.

Darbeciler için yolun sonu göründü

Saat 06.19'da eski pilot üsteğmen Müslim Macit, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kavşağı'na iki bomba attı. Saldırıda 15 vatandaş şehit oldu, 7 kişi yaralandı.

Jandarma Genel Komutanlığı'nda alıkonulan TEM Daire Başkanı Turgut Aslan ile koruması Hasan Gülhan, elleri ve gözleri bağlı halde bina dışına çıkarılarak, darbeci Albay Erkan Öktem tarafından başlarından vuruldu. Aslan ağır yaralanırken, Gülhan şehit oldu.

Dönemin başbakanı Yıldırım, Korgeneral Ziya Kemal Kadıoğlu'na darbecilerin kontrolündeki uçakları düşürme yetkisi verdi.

Girişimin başarısız olduğunu anlayan İstanbul Boğaziçi Köprüsü'ndeki darbeciler, teslim oldu.

Saat 08.26'yı gösterdiğinde darbecilerin alıkoyduğu dönemin Genelkurmay Başkanı Akar, Akıncı Üssü'nden helikopterle Çankaya Köşkü'ne götürüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın talimatıyla uçakların kalkış yapmasını engellemek için Akıncı Üssü ana pisti vuruldu.

Saat 12.57'de dönemin başbakanı Yıldırım, Bakan Işık ve Genelkurmay Başkanı Akar ile Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında darbe teşebbüsünün bastırıldığını açıkladı.

Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, milletin gayreti ve vatansever güvenlik güçleri sayesinde 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen ihanet girişimine geçit verilmedi.

Darbecilere karşı tarihte eşine az rastlanacak direniş örneği sergileyen Türk milleti, karanlık gecede ülkenin istiklaline ve istikbaline bir kez daha sahip çıktı.

Darbe girişiminde, yaklaşık 9 bin askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74'ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanıldığı kayıtlara geçti.

Türkiye'nin, o karanlık gecede aydınlığa çıkması için mücadele eden sivil, polis ve askerlerden 150'si Ankara'da, 99'u İstanbul'da, 2'si Muğla'da şehit oldu.