ASIAPOL kurucularından Talat Enveroviç Çetin, FETÖ yapılanmasının Orta Asya tehlikesine dikkat çekerken “FETÖ ile etkin mücadele için mutlaka dünya çapında özellikle ana yapılarının oluşturduğu Orta Asya’da amansızca mücadele edilmeli ve örgütün ekonomik kaynakları ile siyasi kaynakları kurutulmalıdır” dedi.
FETÖ ORTA ASYA'DA TAM GAZ FAALİYETLERİNE DEVAM EDİYOR
-FETÖ dünya geneline yayılmış bir terör örgütü… Siz de özellikle Asya yapılanmasını iyi bilen bir isimsiniz. Son olarak ise Kırgızistan’ın ülkedeki ikinci resmi dili Rusça’dan İngilizce’ye çevirmek istediğine vurgu yaptınız. Buradan başlayacak olursak neler söylersiniz?
15 Temmuz'da gördüğünüz gibi Türkiye’de yaptığı hain darbe girişimi ile tamamıyla açığa çıkan FETÖ, Türkiye'nin dost ülkelere yapmış olduğu basit uyarılar ve telkinlerle engellenemez. Kuruluşunun ve yayılmasının ABD ve batı istihbarat örgütlerinin açık desteğiyle olduğu bir gerçek olan FETÖ’yü ancak sistemli disiplinli ve adam adama yerel müdahaleyle engelleyebilirsiniz. Türkiye'de yapılan mücadele ile güç kaybetti gibi görünen FETÖ’nün Orta Asya'da tam gaz faaliyetlerine devam ettiği Kırgızistan'daki son gelişmeyle de görülmüştür. Tüm ekonomik veya kültürel mirası Sovyetler Birliği ve Rusya'dan olan Kırgızistan, aldığı kararla ikinci resmi dil olan Rusça’yı İngilizce ile değiştirmek gibi önemli ve tehlikeli bir kararı dillendirilmiş, hangi seviyede FETÖ ve CIA etkisi altında olduğunu göstermiştir. Şu anda 2 milyondan fazla vatandaşının Rusya'da çalışmasına ve ülke ekonomisine büyük katkıda bulunmasına rağmen Kırgızistan böyle bir kararı yayınlamaktan çekinmemiştir. Buradan anlıyoruz Kırgızistan tahminlerden daha büyük ekonomik destek ve gizli yardım almıştır. Ayrıca Kırgızistan müftüsünün yakın bir zamanda FETÖ elebaşıyla Amerika'da görüştüğü bilgileri de mevcuttur. Türkiye'nin ivedilikle Orta Asya'da FETÖ ile ciddi mücadelenin, kararlı ve etkili olabilmesi için mutlaka uzman bölgeyi bilen ve bölgeye hakim yöneticilerle FETÖ ile amansızca müdahaleye başlaması elzemdir.
EKONOMİK DESTEK YAPILIYOR!
-Peki Kırgızistan dışında bölgede durum nedir?
Kırgızistan dışındaki tüm Orta Asya ülkelerinde, FETÖ belasını ilk fark edenlerden olan Özbekistan hariç Kazakistan, Tacikistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Şangay İşbirliği Örgütü üyesi Asya ülkeleri hala ticari siyasi eğitim ve bunun gibi faaliyet alanlarında FETÖ elemanlarının cirit attığı ve Türkiye’deki açığa çıkmış tutuklanmış hainlere düzenli olarak ekonomik yardım gönderdiği bölgelerdir.
İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ HİÇ DURMUYOR
-FETÖ tek başına hareket eden bir örgüt değil darbe girişiminden sonra ne oranda güç kaybettiğini düşünüyorsunuz?
Türkiye'de 15 Temmuz'da Türk milletinden büyük darbe görerek başarısız olan FETÖ ve ona destek veren ABD ve batılı istihbarat örgütleri tabi ki durmuyorlar. Sürekli Türkiye’de bir iç savaş ile kaos ortamı oluşturmak için planlar ve eylemler yapıyorlar. Belli oranda Türkiye’de güç kaybettiği düşünülse de gerek Orta Asya'da gerek ise de Türkiye’ye açıkça düşmanlığını gizlemeyen ABD ve batı ülkelerinde ihanet faaliyetlerini göstermeye, güçlenmeye ve toparlanmaya devam ediyorlar.
KADİM BİR STRATEJİK ORTAKLIĞA DOĞRU GİDİLİYOR
-ABD gibi ülkeler saatlerce bekledi. Rusya ise işgal girişimini kınayan ilk ülkeler arasındaydı. Son merhalede iki ülke arasında ilişkilerin geldiği nokta nasıl okunur?
ABD ve batılı ülkeler FETÖ ve diğer benzeri terör örgütlerinin kurucusu ve işvereni olduklarını artık saklayamıyorlar. Biz bunu 15 Temmuz'da FETÖ’nün önce Türkiye’yi, sonra dünyanın doğusunu işgal etme, hain planlarının başarısız olmasıyla, açıkça görmüş olduk. 15 Temmuz'dan önce kasıtlı olarak yine onların bir projesi ile arası bozulan, Rusya ve Türkiye’nin henüz yeni, yeni tekrar iletişime geçiyor olmasına rağmen, Rusya’nın ve de bizzat Devlet Başkanı Putin’in, 15 Temmuz'da Türkiye ile birlikte, Devlet Başkanı Erdoğan'ın yanında olması ve desteğini bildirmesi, doğunun her şeyi anladığını artık batının entrikalarına kimsenin inanmayacağını göstermiştir. Bu darbe planının başarısız olmasından sonra Rusya ile Türkiye’nin arasını tekrar bozmak için tüm hain planlar devreye sokulmuştur. Hatta merhum Rus büyükelçi Karlov’un öldürülmesine kadar gidilmiş, fakat böyle bir diplomatik skandal bile, Rusya ve Türkiye'nin arasını bozamamıştır. Ardından ise Suriye'deki ittifak ve buradan Astana sürecine gidilerek Suriye'de ateşkes ile birlikte kalıcı barışa gidilmesi, Rus ve Türk ittifakının süratle güçlenmesine katkı sağlamıştır. Artık her geçen gün Rus- Türk ilişkileri daha ileriye gidecek ve "ekonomik partner "ler olmaktan çıkıp kadim bir "stratejik ortak"lığa doğru süratle ilerlenecektir.
SİYASİ VE EKONOMİK KAYNAKLARI KURUTULMALIDIR
-FETÖ ile sadece Türkiye’de mücadele yeterli değil elbette. Bu manada neler yapılabilir?
FETÖ ihanet şebekesi ile sadece Türkiye’de mücadele ediliyor olması, örgütün Orta Asya'da ile Avrupa'da var olmasına ve yeniden toparlanma sürecine girmemesine engel olamaz. FETÖ ile etkin mücadele için mutlaka dünya çapında özellikle ana yapılarının oluşturduğu Orta Asya’da, amansızca mücadele edilmeli ve örgütün ekonomik kaynakları ile siyasi kaynakları kurutulmalıdır. Bu mücadele için daha önce kurulmasını gördüğümüz ve Rusya'da kuruluş çalışmalarına başladığımız Asya Polis Teşkilatı (ASIAPOL) Asya ülkeleri polis teşkilatlarının iletişim ve haberleşme merkezi, terörle mücadeleye büyük katkılar sağlayacaktır. Rusya'da kuruluşuna başladığımız ve bizzat kurucu başkanlarından biri olduğum ASIAPOL’e, Şangay İşbirliği Örgütü üyesi ülkeler ve Türkiye’nin de dahil olması ve destek vermesi neticesinde, FETÖ ile DAEŞ’in "korkulu rüyası" haline gelecektir. Çünkü bu iletişim ağı sayesinde tüm Asya ülkeleri arasında potansiyel terör eylemleri, terörist faaliyetler paylaşılacaktır. Terör eylemleri gerçekleşmeden önüne geçilme fırsatı olacaktır. Bununla birlikte Türkiye'nin bizzat ana sorunlarından olan, FETÖ, PKK ve DAEŞ ile kuvvetli mücadele edebilmesi için özellikle Asya coğrafyasında, bölge uzmanlarını göreve getirmelidir. Gereken, adam adama etkin mücadele ile ekonomik kaynaklar kurutulmalı ve etkinlikleri azaltılıp, teröristler işlevsiz hale getirilmelidir. Bu mücadele başarıyla tamamlamadıkça Türkiye’nin sağlam adımlarla ekonomik ve siyasi gücünü artırıp, bölgenin lider ülkelerinden olması kolaylaşacaktır.
Arzu Erdoğral - Superhaber
Kaynak: HABER7.COM