yaşadıkları coğrafyanın sert rüzgarları, hırçın dalgaları ve dik yamaçları gibi dimdik ayakta dururlar. İşte Rizeli kadınlar da tam olarak böyledir: Karadeniz kadar güçlü, yaylalar kadar özgür, çay tarlaları kadar üretken…
Rizeli olmak, doğayla savaşmayı ama asla ona yenilmemeyi bilmektir. Burada kadın olmak ise yalnızca bir evin direği değil, aynı zamanda bir köyün, bir toplumun, hatta bir milletin temel taşlarından biri olmaktır. Sırtında çay sepetiyle dik yamaçları adımlayan, fırtınaya rağmen denize açılan, evini, işini, ailesini yöneten Rizeli kadınlar, hayatı olduğu gibi kabul eden değil, hayatı olduğu gibi yoğuran insanlardır.
Peki, Karadeniz’in bu güçlü kadınları içinde tarihe iz bırakanlar kimlerdir? İşte birkaç cesur Rizeli kadının hikâyesi…
Nene Hatun’un Torunları: Rize’nin Kahraman Kadınları
Senem Ayşe: Rize’nin Milli Mücadele kahramanlarından biridir. O, yalnızca cephede mücadele eden bir kadın değil, aynı zamanda köyünden topladığı yiyecekleri, cephaneleri, hatta bazen silahları cepheye ulaştıran bir kahramandı. Kendi elleriyle dokuduğu çuvallara un, şeker, tuz doldurup askerlerin aç kalmaması için canını hiçe sayarak cepheye taşıdı. Bugün onun adı, Rizeli kadınların fedakârlık simgesi olarak anılmaya devam ediyor.
Fatma Hanım: 93 Harbi’nde (1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı) eşiyle birlikte mücadele eden Rizeli bir kadın. Erkeklerin cephede olduğu günlerde köylerini savunmak için silah kuşanan, kadınları ve çocukları organize eden bir liderdi. O yıllarda Karadeniz’in zorlu coğrafyasında direnişin en önemli isimlerinden biri oldu.
Ancak kahramanlık, sadece savaş meydanlarında olmuyor. Rizeli kadınlar, yaşamın her alanında tarih yazmaya devam ediyor.
Çay Tarlalarından Hayallere: Rizeli Kadınların Gücü
Rize denince akla ilk gelen şeylerden biri çaydır. Çay tarlaları, Rizeli kadınların teriyle yeşerir. Sabahın erken saatlerinden akşamın alacakaranlığına kadar sırtında çay sepetiyle çalışan kadınlar, Karadeniz’in hırçın doğasına rağmen asla pes etmezler. Çünkü onlar bilir ki, bu topraklarda güçlü olmak bir seçenek değil, bir zorunluluktur.
Bugün Rizeli kadınlar sadece çay tarlalarında değil, akademide, sanatta, sporda ve iş dünyasında da adından söz ettiriyor. Karadeniz’in dalgaları gibi dur durak bilmeden ilerleyen bu kadınlar, kendi ayakları üzerinde durmayı bir yaşam felsefesi haline getiriyor.
Kadınlar Gününde Rizeli Kadınlara Selam Olsun!
8 Mart, yalnızca bir kutlama günü değil, kadınların haklarını, mücadelesini ve başarılarını anma günüdür. Rizeli kadınlar, geçmişten bugüne kadar cesaretleri, çalışkanlıkları ve kararlılıklarıyla ilham vermeye devam ediyor.
Bugün Rize’nin köylerinde, yaylalarında, çay bahçelerinde, üniversitelerinde, hastanelerinde, mahkeme salonlarında ve iş yerlerinde alın teri döken, emeğiyle hayatı güzelleştiren tüm kadınlara selam olsun! Çünkü onlar Karadeniz’in dalgaları gibi güçlü, yaylaların rüzgârı kadar özgür ve çay yaprakları gibi yeşerip büyüyen emektar yüreklerdir.
Daha eşit, daha güçlü ve daha umut dolu bir dünya için, Rizeli kadınlar ve tüm kadınlar, iyi ki varsınız!
Kaynak: RSS