ÖLÜM VAR GARDAŞ!

Abone Ol

 Emin olun Mısır olayları ‘bu kadarı da olmaz’ dedirtecek cinsten ama orada Firavun ve aveneleri varsa şaşırmamak lazım. Ne yapalım, imtihan dünyası!
 Allah mülkü Firavun’a da veriyor Musa’ya da. Ama er geç nitelik galip gelecek ve Firavun Kızıl deniz’de boğulacaktır, buna inancımız tamdır. 
Hemen hemen her gün Mısır’ı takip ediyorum. İnsanlık öldü diyeceğim ama herhalde insani değerler daha ölmedi diye kendi kendime teselli veriyorum.
Tarihe bir anekdot düşelim. Yıl 1995. Mısır Kahire’de Müslüman Kardeşler’in önemli isimleri idamla yargılanıyor. Rahmetli Erbakan Hocamız mahkemeye üç milletvekilini gözlemci olarak gönderiyor. Mehmet Elkatmış, Fethullah Erbaş, Ahmet Dökülmez.
 İhvan Genel Mürşidi Muhammet Mehdi Akif’inde aralarında bulunduğu bir çok İhvan üyesi;  "Bizim liderimiz bizi düşünmüş, sizi göndermiş, idam etseler de gam yemeyiz" demişlerdi.
Ve o gün bu üç milletvekili idamı önlediler. O zaman 20 yaşlarında genç bir delikanlıydım. Kahire’den Türkiye’ye dönüşümüzde 4 kişilik özel bir uçakta idamın nasıl önlendiğine şahit olmuştuk.
Şimdi aradan 19 yıl geçti. Bakıyorum da işimiz çok daha mı zorlaştı, anlam veremiyorum.
Demek ki herkes üzerine düşeni yapacak diyorum ve kendi kendimi avutuyorum, ümidimi asla kaybetmiyorum.
İmanımın en zayıf halkasıyla kalemle yazıyorum. Elimden başka bir şey gelmiyor.  Hak adına haksızlığa berhudan dedim ve isyan ediyorum. 
Demokrat maskeli zalimlere, smokinli vampirlere, fikrin ve siyasetin fahişelerine, alayına…
Bakalım sizin insanlık onurunuzu kim kurtaracak?
Bakalım bu onursuzluğu ne kadar sürdüreceksiniz?
Hiç utanmadan, sıkılmadan Türkiye’ye demokrasi dersi verenler…
Türkiye’ye “idamı kaldırın” diyen Batılı ekselansları…
Nerdesiniz?
Ve…
Batının insafında himmet arayan, Batılılara zaman zaman şikâyetname sunan bu toprakların zavallı siyaset dublörleri…
Ülkesinin onurunu korumak bir yana gâvurdan medet uman zavallılar…
 “Solcu”  geçinip halkların özgürlüğünü savunan adları “Müslüman” soyadları “Özgürlük” olanlar!
 
 
Mısır’da insanlık ölüyor siz nerede kaldınız?
 Sınıfta kaldınız değil mi?
Umurlarında mı sanki, peeee….
Sizin özgürlük naralarınız koca bir palavradan ibaret olduğunu biz biliyorduk. “Halkların kardeşliği, halklara özgürlük vs.” retorik olmaktan, slogan olmaktan öteye anlam ifade etmedi.
 Pardon.
“Taksim’deki ağaçlarına, cinsi müşkül ne kadar gurup varsa alayına özgürlük” direnişinizi unutmuşuz, çok pardon!
Ne hale düştüler görüyor musunuz?
 Onların özgürlük naraları Mısır’da timsah gözyaşlarını bile akıtmaktan aciz kaldı!
 İflas ettiler.
 Onların tek gayesi var; İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek!
Gezi olaylarında Türkiye’yi Ukrayna yapamadıklarına hayıflanıyorlar.
 Şimdi diyecekler ki; başbakanla aynı ağzı kullanıyorsunuz!
Ya ne sandınız!
Sayın Başbakan Said Nurrsi’nin sözünü “Yaşasın zalimler için cehennem” diye haykırırken aynı imanın paydaşlarıyız biz.
  “Küfür tek millettir” boşuna denmemiş. Onlarda aynı mantığın paydaşlarıdır. Yani küfrün mantığı birdir. Daima hakkı, hakikati örtüyorlar.  Gâvur gibi düşünüyorlar. Müslüman’ca düşünmekten rahatsızlık duyuyorlar.
Çünkü;
Onlar efendileri gibi iflah olmaz müzmin hastalığa duçar oldular. Elin gâvurlarını, Ernesto’larını kendinize rehber edinip kendi değerlerini unuttular, unutturdular…
 Ölüm var gardaş ölüm, unutma!
Anlıyor musun, anlatabiliyor muyum?