GİRESUN (AA) - Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Karagöz, kalp hastalığı bulunan kişilerde yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede kullanılan aşıların olumsuz etkilerine dair hiçbir bilimsel verinin bulunmadığını, hastaların çekinmeden aşılarını yaptırabileceklerini, bunun önemli olduğunu bildirdi.

Karagöz, AA muhabirine, Kovid-19 salgınının bir yılı aşkın süredir tüm dünyayı etkisi altına aldığını, Türkiye'nin de virüs ile mücadeleye hız kesmeden devam ettiğini belirterek, kalp hastalarının salgın döneminde daha duyarlı ve kırılgan bir popülasyon oluşturduklarına dikkati çekti.

Bu grupta yer alan kişilere ilaçlarını aksatmamaları uyarısında bulunan Karagöz, özellikle ritim bozukluğu için kan sulandırıcı ilaç kullananların, ilaçlarını bir gün bile atlamalarının felç gibi istenmeyen durumlara yol açabileceğine işaret etti. Karagöz, yine koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği olanların da medikal tedaviye uyum konusunda azami dikkati göstermeleri gerektiğinin altını çizdi.

Aşılama konusunda Türkiye'nin dünyada önde gelen ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Karagöz, son dönemde sık sık, "kalp hastalığım var acaba ben aşı olabilir miyim?" sorularıyla karşılaşmaya başladıklarını aktardı.

Karagöz, bu grupta bulunanlara aşılarını olmalarını tavsiye ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ya da kalp kapak hastalığı gibi kalp hastalığının hangi türü olursa olsun hastalarımız çekinmeden aşılarını olabilirler. Kalp hastalarında Kovid-19 aşısının olumsuz etkiler oluşturabileceğine dair hiçbir bilimsel veri yoktur. Bu durum ülkemizde uygulanan her iki aşı türü için de geçerlidir. Kalp hastalarımızın aşılarını olmaları hem ağır şekilde geçirmeye yatkın oldukları Kovid-19 enfeksiyonuna karşı kendilerini koruyacak hem de pandemiden bir an önce kurtulmanın en etkin yolu olan toplumsal bağışıklık zincirinde eksik bir halka kalmamasını sağlayacaktır."

- Kaygı ile baş etmenin yolları öğrenilmeli

Doç. Dr. Karagöz, uzayan pandemi sürecinin olumsuz etkilerini, kalple ilgili hastalığı olan kişilerde enfeksiyondan bağımsız olarak görmeye başladıklarına da dikkati çekti.

Artan kaygı düzeyinin vücuttaki stres hormonlarını aktive ederek kalp hızının artmasına neden olduğunu belirten Karagöz, "Bütün canlılarda kalp hızı ile ortalama yaşam süresi arasında ters bir orantı olduğu bilinmektedir. Kısaca artmış kalp hızı ile azalmış yaşam süresinin doğrudan ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Sağlıklı bireyler için de geçerli olan bu durum kalp hastalarında daha da önem kazanmaktadır." dedi.

Karagöz, bu grupta yer alanların kaygı ile baş etmeyi öğrenmeleri hatta psikolojik destek almaları gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Özellikle koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği olan bireylerde artmış kaygı düzeyine bağlı olarak artan kalp hızı her ne kadar kalp ilaçları ile düşürülebilse de artmış kaygı düzeyi ile baş etme yollarının öğrenilmesi ve gerekirse bu konuda psikolojik destek almak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. 'Pandemi ne zaman bitecek?' kaygısı ile bedenimizi zayıflatmak yerine ayakta kalmaya motive olmak gerekiyor. Bu doğrultuda da spor yapmak, düzenli beslenmek gibi eylemlerde bulunmak önemli."