ORDU (AA) - HAYATİ AKÇAY - Ordu'da yaşayan bir kız annesi Derya Gök, 14 yıl önce Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığı nedeniyle yatağa mahkum olan eşine bebek gibi bakarken, aynı zamanda otizmli yeğenini de yetiştiriyor.
Altınordu ilçesine bağlı Bucak Mahallesi'nde yaşayan bir çocuk annesi Derya Gök'ün belediyede işçi olarak çalışan eşi Murat Gök, Subakut Sklerozan Panensefalit hastalığına yakalandı.
Birçok kez tedavi görmesine rağmen eski sağlığına kavuşamayan Murat Gök, yaşamını 14 yıldır yatağa bağlı sürdürüyor.
Ablası öldükten sonra otizmli yeğeninin de bakımını üstlenen Derya Gök, eşinin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, bir an olsun kendisini yalnız bırakmıyor.
Eşinin kişisel bakımlarını her gün düzenli olarak yapan Gök, bunun yanı sıra 4,5 yaşındaki otizmli yeğeninin gelişmesi için elinden geleni yapıyor.
Gök, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılında evlendiği eşinin bir süre sonra rahatsızlandığını, doktorların SSPE adlı hastalığı tanısı koyduğunu söyledi.
Eşinin 16 yıldır hastalıkla mücadele ettiğini, 14 yıldır da tamamen yatağa bağımlı şekilde yaşamını sürdürmeye çalıştığını anlatan Gök, eşine adeta küçük bebek gibi baktığını ve her ihtiyacını karşıladığını kaydetti.
Derya Gök, eşinin beyin fonksiyonlarının çalışmadığını ve kas sistemini kullanamadığını belirterek, bu nedenle tüm kişisel bakımlarını kendisinin yaptığını dile getirdi.
Gün boyu eşiyle ilgilendiğini söyleyen Gök, bu durumdan da hiç rahatsızlık duymadığını anlattı.
Gök, eşini bir gün olsun terk etmeyi düşünmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Böyle olacağını kimse tahmin edemezdi. Hayat size çok başka şartlar sunabiliyor. Ama biz evlenirken hep birbirimize söz veriyoruz. 'Hastalıkta ve sağlıkta yanında olacağız.' şeklinde. Ben de bu sözümde duruyorum. Bundan dolayı da çok mutluyum. 'Evlat yediği zaman anne doyar.' derler. Eşim yediği zaman ben çok mutlu oluyorum."
"Eşim benim her şeyim ve adeta çocuğum." Gök, "Birde 14 yaşında kızım var. Onlar benim hayatım. Bazı insanlar kendileri için yaşarlar. Ben kendim yokum. Kendimi onlara adadım. Onlarla çok mutluyum ve çok huzurluyum. Onlarla nefes alıyorum." diye konuştu.
Bazı evli çiftlerin en ufak tartışmasında boşanabildiğini ve onlara da bir mesaj vermek istediğini kaydeden Gök, "Eğer gerçek sevgi varsa, bu sorunlar sevgiyle aşılır. Bu iş tamamen vicdana bağlı bir şey. Benim de düşüncelerim başka olabilirdi. Ama ben öyle yapmak istemedim. Ben iyi günde, kötü günde eşimin yanında olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
- Otizmli yeğenin de bakımını yapıyor
Öte yandan, yatalak eşinin yanı sıra yaklaşık 2 yıl önce kanser nedeniyle hayatını kaybeden ablasının oğlunun da bakımını üstlendiğini aktaran Gök, şunları kaydetti:
"Ablamın 15 yıl sonra tüp bebek yoluyla ikiz bebekleri olmuştu. Ancak ablam kanser nedeniyle iki yıl önce hayatını kaybedince ikiz bebeklerden birisini ben sahiplendim. Diğer yeğenim ise babasında kaldı. Ama benim bakımını üstlendiğim yeğenimin otizmli olduğunu sonradan anladık. O da benim ayrıca bir oğlum oldu. Şimdi onun gelişmesi için elimden geleni yapıyorum. Her türlü tedavi ve rehabilitasyonunu yaptırıyorum. Şu anda yeğenim göz teması kurabiliyor ve bazı kelimeleri konuşabiliyor. Yeğenim Muhammet Can Akbulut şu anda 4,5 yaşında olmasına rağmen gelişimi çok iyi düzeyde. Ben onlarla çok mutluyum, kendimi eşime, çocuğuma ve yeğenime adadım. Onlar mutlu oldukça hayata daha da bağlanıyorum."