Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Cemil Ertem, Milliyet gazetesindeki köşesinde bayramdan sonra hareketli bir döneme girileceğini yazdı.
“Ekonomide, bayram sonrasından başlamak üzere, içeride ve dışarıda oldukça hareketli bir döneme gireceğimizi söyleyebiliriz” diye yazan Ertem şu ifadeleri kullandı:
“Ancak Türkiye ekonomisinin yakaladığı dinamizm, ‘dışarıdaki’ olumsuzlukları bertaraf edecek, hatta fırsata çevirerek yeni imkânlar açacak seviyeye çoktan ulaştı.
Örneğin, geçen hafta Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye’yi Gümrük Birliği ile tehdit etmeye kalktı. Boş konuştu yani. Zaten hemen arkasından da AB Bakanı Ömer Çelik, ‘Bizim GB tadilatıyla ilgili bir acelemiz yok, bu talihsiz bir açıklama ve zaten AB adına yapılmamalı’ cevabını verdi. Doğru, Türkiye’nin bu konudaki hızlanma isteği esasında Trans Atlantik Serbest Ticaret Anlaşması’na (TTIP) bağlı olarak, Türkiye ile AB arasındaki GB tadilatının yapılmasıydı.
Şimdi TTIP eski bir masal artık. TTIP’in Trump’la birlikte bittiğini kimse sanmasın, TTIP, AB ve ABD’nin eskisi gibi dünya ticaretine hakim olmalarının imkânı ortadan kalktığı için gündemden düştü.”
“ÇOK ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİ”
Ertem köşesinde “Dünyanın artık Londra, New York ve Frankfurt’tan oluşan bir ekonomik sacayağı yok, İstanbul’dan Pekin’e kadar bütün hinterlant birbirine yeni ekonomi ağları (internet, telekomünikasyon) bağlı ve teknoloji rantı, tekeli bir önceki yüzyılda kaldı. Şu aşamada AB (Almanya) ve ABD’nin (Trump öncesi) tasarladığı jeopolitik makro blok teorisi çöktü” dedikten sonra köşesini şöyle devam ettirdi:
“Bu anlamda, Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya bölgeleri terör ve istikrarsızlıkla terbiye edilecek ve yeni dünya ticaretinin ana ekseninden uzak tutulacaktı. Artık TTIP ve TTP yok, ABD ve AB arasında kotarılacak yeni ticaret düzeni çöktü. Ve zaten bu çöktüğü için Trump iktidara geldi. İngiltere’nin Brexit süreci de bu çöküşün en önemli gelişmesi olarak, şimdi gündemde.
Bu durumda, Türkiye, İngiltere AB’den bağımsız yeni bir ticaret anlaşması yapabilirler ama aynı anda, Türkiye, Avrasya için kısmi ya da kapsamlı anlaşmaları gündeme getirebilir.
Türkiye ile AB arasında GB anlaşması 1996 yılında yapıldı. O tarihlerde bu kadar homojen bir küresel pazar yoktu. Dolayısıyla, Türk sanayisi, özellikle otomotiv gibi alanlarda, çok ciddi bir terbiyeye uğradı GB sayesinde... Kalite, teknoloji, standartlara uygunluk ve ölçek açılarından Türkiye çok önemli kazanımlar elde etti.”
“AKIL DIŞIDIR”
Ertem yazısında “Artık dünyada devasa fabrikalar, büyük ölçekler pek geçerli değil. Tedarik çeşitliliği, esnek ve farklı bölgesel mekânlarda çok parçalı üretim, esnek çalışma sistemleri hizmet alanında da, işgücü mobilizasyonunu dolayısıyla gümrüksüz bir ticareti gerektiriyor. Dolayısıyla Merkel’in demeci, yalnız Türkiye için değil, Almanya ve AB için de akıl dışıdır” dedi.
Kaynak: HABER7.COM