CHP, SİYASETİN ENERJİSİNİ TÜKETİYOR!
2005 yılında parti kurultayında “CHP’yi karıştırdığı” gerekçesiyle ihraç edilen Mustafa Sarıgül’dü. Şimdi Sarıgül, yeniden CHP’yi içerden karıştıracak mı yoksa ihya mı edecek?
İşte burası tam bir muamma!
Bozuk plak, bozuk kaset ve nihayetinde bozuk CD dönemine girdik. Araçlar değişse de yöntemler hep aynı. Siyaset “katakulli işidir” dedikleri, doğrular nitelikte…
CHP’de olup bitenler hepimizi meşgul ediyor...
CHP’de bir “genel başkanlık sorunu” olduğu kesin. Yakın gelecekte kim ölür kim kalır…
Gerçi Melih Gökçeğe sorsanız uzun zamandır “CHP’nin başına Mustafa Sarıgül geçirilecek” iddiasında…
Doğrusu dikkate değer…
Mustafa Sarıgül;
İstanbul-Şişli belediye başkanı…
Uzun yıllar belediyecilik yapıyor…
Bu sıfatıyla “parti dışında olup CHP içinde yükselen” bir değer! En azından öyle lanse ediliyor.
Mustafa Sarıgül’ün CHP tabanında mutlaka bir karşılığı vardır. Bundan daha da önemlisi, parti elitlerinin Sarıgül için ne düşünüldüğüdür.
Ve tabii ki parti yönetimi…
Mesela Deniz Baykal, “çok dinamik, alev topu” deyip Mustafa Sarıgül’ü yanına almıştı. Sarıgül, 2005 yılında ne zamanki Deniz Baykal’a rakip oldu o zaman kanaatlerde bir anda değişiverdi. Ardından Sarıgül için “yüz kızartıcı” bir suç dosyası ile disipline sevk edildi…
Rüşvet ve yolsuzluk…
Mustafa Sarıgül partiden tard edildi, yani kovuldu…
Sonrası, kendisinin duçar olduğu “kaset” skandalı var!
Şimdi CHP’de “Sarıgül gelsin mi, Sarıgül gitsin mi” tartışması var…
Yolsuzlukla suçladın, şimdi ıslah oldu emi…
Ne ayıp şeyler bunlar…
Sarıgül, eşiğinden kovulduğu partinin genel başkanı olur mu olmaz mı bilemeyiz. Bu durumda CHP’nin mevcut genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne der, onu da bilemeyiz. Ya kılıcını çeker ya da otağına davet eder…
Bunlar, kader çizgisinde olacak şeyler. Ama bir şeye insan olarak üzülmüyor değiliz. CHP adına üzülüyoruz. CHP’ye gönül vermiş insanımıza üzülüyoruz…
Öz cümleyle ifade edersek deriz ki; bir parti, bir şahıs üzerinden bu denli yıpratılır mı?
Siyaset kurumsallaşmalıydı. Makam mevki ile anılan bir siyasal yapıdan hizmetin üretilmesi, vizyon belirlemesi…
Oysa siyaset hizmet üretme aracı olmalıydı! “Kurultay partisi” diye anılmak, övünülecek bir durum olmasa gerek!
Heyhaaaat…
CHP, muhalefetlik yapacağına, iktidara talip olacağına pilini bitiriyor…
Sarıgül git, Sarıgül gel…
Gına geldi valla…
Mustafa Sarıgül’de CHP’de kanadı kırık tayyare gibi ha bire dönüp duruyor…
Olan CHP tabanına oluyor…
Olan bize oluyor…
Biz, bu topraklarda yaşıyorsak olan bitenden biz de nasipleniyor ve etkileniyoruz…
Siyasetin enerjisi tükeniyor, farkında değiliz!
Yazıktır, yazık…
İnsanımıza yazık...
Ne yaparsın, CHP’yi savunmakta bize düştü…
Çünkü biz, birlikte Türkiye’yiz…
BURHAN OKUTAN