Çaykur Rizespor ligin 20. haftasında deplasmanda Başakşehir'e 2-0 mağlup oldu. Bu sonuçla 24 puanda kalan Çaykur Rizespor, ligde maç fazlasıyla 9. sırada kaldı ve aşağı tarafla makası açma fırsatını tepti. Maçtan önce Başakşehir'in bu sezon en önemli oyuncusu Piatek'in eksik olduğu düşünüldüğünde, Rizespor'un daha cesur ve daha kalabalık hücum edeceğini ve kadro tercihini de bu düzlemde kuracağını düşünüyordum. Ancak İlhan hocanın tercihi, Olawoyin'i kenarda tutmak ve Hadziahmetovic, Papanikolaou ve Varesanovic'ten oluşan bir merkez oluşturmak oldu. Geçtiğimiz hafta Hatayspor karşısında bunun benzeri bir planla sahaya çıkmak kabul edilebilir bir fikirdi. Zira Hatayspor, hareketliliğine çözüm bulunduğunda, alternatif planlar üretemeyen, dinamizm üzerinde işleyen bir takım ve Hadziahmetovic'le Papanikolaou bu anlamda o dinamizmi kesebiliyorlardı. Ancak o maçta bile Olawoyin'in bağlantı oyununda sağladığı özgürlüğün yokluğu hissedilebilir olmuş, maçın bir bölümünde çok zorlanılmıştı. Başakşehir gibi hareketliği bir de topla ilişkiyle birleştirebilen, kenardan uzayıp geniş alanda hücum edebilen bir takım karşı Olawoyin gibi atlet bir ismi dışarıda bırakmak talihsiz bir tercih oldu. Öte yandan, bu maçta Kemen ve Crespo karşısında ezilen Varesanovic de, hücum üretkenliği anlamında Rizespor'un elindeki kozların daralmasına sebebiyet verdi. Maça geçersek, ilk yarının genelinde topu kontrol edip çok pas üreten, ancak tempoyu istediği noktaya getiremeyen bir Rizespor söz konusuydu. Akintola'nın 33'te girdiği pozisyon dışında ceza sahası içerisinde pozisyon üretmekte bile zorlanan bir Rizespor vardı sahada... Nitekim 19. dakikada Ivo Grbic sektirdiği topun ardından Keny'e hatalı bir müdahalede bulununca kazanılan penaltıda Başakşehir 1-0 öne geçti. Golden sonra topun kontrolünü tekrar almasına rağmen, bahsettiğim üzere hem Başakşehir iyi kapanıp 6'lı bir hat oluşturabildi, hem de Rizespor topu üçüncü bölgede tutup sete dönecek imkanları bulamadı. Nitekim maç ilk yarıda 1-0'lık sonuçla tamamlandı. İkinci yarıda İlhan hoca yine hamlelerini saklıyordu. Ben bu noktada, takımın hareketliliğini arttırarak oyuna pozisyon anlamında da ortak olunması yönünde yapılacak hamleler beklerdim. Bunu örneklendirmek gerekirse, 62'de yapılacak olan Olawoyin hamlesini çok daha erken yapmasını, Hojer'i sola atıp bir koridor oluşturmasını, Mithat'ı merkeze çekmesini ve Varesanovic'i erkenden oyundan almasını bu anlamda yapılabilecek hamleler olarak değerlendirebiliriz. Evet hocanın elindeki kadro ve kenarda bekleyen isimler bu anlamda bir genişlik sağlamıyor ancak Olawoyin'in yokluğunun yarattığı defekt bu kadar barizken ve bu merkez kurgusundan istenilen hareketlilik sağlanamıyorken bu gibi yöntemlerden bir şeyler çıkarmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Üstüne üstlük, merkezdeki temel sorun Hadziahmetovic'ten ziyade Varesanovic'ti ve Hadziahmetovic çıkan oyuncu oldu. Maça dönmek gerekirse, ikinci yarının başında yine düşük bir tempo söz konusuydu. Rizespor 70'e kadar olan bölümde sürekli olarak duran oyun neticesinde tempoyu istediği gibi yükseltemese de, 70'ten sonra gelen hamlelerle o hareketlilik sağlandı. 78. dakikada, Taha Şahin'in ortasında Deniz Türüç'ün topa elle müdahalesi sonucunda kazanılan penaltıda Ghezzal penaltıyı kaçırınca Rizespor skoru eşitleme fırsatını tepmiş oldu. Son dakikalarda iyiyden iyiye ikinci ve üçüncü bölgeye yerleşen Rizespor, pozisyon arasa da, Olawoyin, Ali Sowe ve Hojer'in girdiği pozisyonlardan yararlanılamadı. 90+11. dakikada, dengesiz Rizespor savunmasına karşı hızlı hücum fırsatı yakalayan Başakşehir, Ömer Ali Şahiner'in kale ağzında bulduğu golle skoru tayin ederek, 2-0 öne geçti. Maç da bu sonuçla bitti. Maça dair yapacağım en büyük eleştiriler kadro tercihlerine ve hamlelere olacak. Piatek gibi bir skor silahından yoksun, oyunu savunmada kazanmaya çalışan bir Başakşehir'e karşı, hücumda kalabalıklaşacak hamleleri yapmak varken, bu hamleleri bekletmek, ileride çoğalamamak biraz da hocanın sorumluluğundadır. Evet, Başakşehir kaliteli bir kadroya sahip ve evet dengesiz yakalayacak hızlı hücum planların yoksa iyi savunma yapabilen bir takım - zira Ousseynou Ba ve Opoku bu maçta çok iyi top oynadılar - ama bazı şeyler göz göre göre gitti. Devre arasında santraforun arkasına o hareketliliği sağlayabilecek bir on numara ve kanat oyuncusunun yanısıra, merkezde Olawoyin'in yanına yerli rotasyonuna bir orta sahanın dahil edilmesi taraftarıyım. Rotasyon güçlenince, İlhan hocanın verebileceği şeylerin artacağını düşünüyorum. Başarılar diliyorum.

Kaynak: rss