Birçok görme engelli arkadaşım kendini KÖR olarak tanımlamaktadır. Siz benim önüme engeller çıkarmazsanız ben engelli olmam demektedirler.

Körlük bir yaşam biçimi bir kültürdür.

Kör ya da Görme Engelli ifadelerine takılmak yerine hayata katılımlarında karşılaştıkları engelleri kaldıralım.

– Yaya yollarında erişilebilirlik engellerini,

– Toplu ulaşım araçlarında iletişim engellerini,

– Sosyal, sportif ve kültürel mekanlarında erişilebilirlik engellerini,

– İnternet sitelerinde, sosyal medyada ve haberleşme araçlarındaki metinler ve videoların sesli betimleme olmasını,

– Eğitim, Sağlık ve Adalet sistemindeki erişilebilirlik ve iletişim engellerini kaldıralım.

İfadelere takılanlara birkaç öneri;

İletişimde Görme engelli birey ifadesini kullanmamız gerekiyorsa bile kendisini KÖR ya da ÂMÂ olarak tanımlayan lara da saygı duymalıyız.

KÖR veya ÂMÂ ifadelerini kullanmak ayıp değildir. Bir yere çarpan birine körmüsün diyerek bu ifadeyi aşağılama, beceriksizlik, hakaret ifadesi olarak kullanmak yanlış ve ayrımcılıktır.

Eğitim, iş hayatı, spor, sanat ve sosyal hayata katılım konularında birçok engelle mücadele eden Kör ve görme engellilerin önlerindeki engelleri kaldırmak yapılabilecek en önemli destektir.

Belediyeler her alanı Görme engelliler için güvenli hareket alanına dönüştürmedikleri sürece engel yaratmaya devam etmiş olacaklardır.

Bakanlıklar görme engellilerin sorunlarının çözümü, eğitim ve iş hayatına eşit, güvenli, adil katılımları konularında daha çok çalışma yapmalıdırlar.

Bu genel bilgilerden sonra toplumu oluşturan bireyler olarak yapabileceklerimizi aktarmak istiyorum.

Başka bir iletişim mümkün;

– Kör ve Görme engellilerin sosyal hayata güvenle katılımı için lütfen araçlarınızla yaya yollarını, yaya geçitlerini işgal etmeyiniz. Yaya yollarına görme engelliler çarpabileceği otobüs durağı, elektrik direği, ağaç, masa, tezgah gibi şeyler koymayınız.

– Kör ve Görme engelli bir kişiyle karşılaştığımızda (ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz durumlarda) öncelikle yardım isteyip istemediğini sormalıyız. Görme engelli bir kişiyi karşılarken her zaman kendimizi sesli olarak tanıtalım ve orada bulunan diğer kişileri de takdim edelim.

– Eğer Kör ve görme engelli bir kişiyle belli bir yere kadar birlikte yürüyecekseniz onun sizin kolunuza girerek yürümesi doğru olacaktır. Onu kolundan, omzundan, belinden, elbisesinden çekiştirerek yardım etmeye çalışmayınız. Bir adım önünde yürüyünüz. İniş çıkışlarda her defasında “İniyoruz, çıkıyoruz” demenize gerek kalmayacaktır. İniş çıkışlara bir adım kala yavaşlamanız yeterlidir. Bu şekilde iniş veya çıkışa geldiğini kolayca hissedebilir.

– Kör ve Görme engelli bir kişiyi yabancı olduğu bir alanda yalnız bırakmayalım. Yanından ayrılırken bunu belirtelim. Kalabalık konuşma ortamında, hitap ettiğimiz kişiye ismi ile hitap ederek konuşalım ki görme engelli kime söylendiğini anlasın. Kör ve Görme engelliler ile konuşurken normal bir ses tonu kullanalım. Bir araca binmesinde yardımcı olurken de aracın kapısının ön veya arka kapı olduğunu belirtelim.

– Kör ve Görme engelli kişiler önceden rehberlikle deneyimledikleri hâkim oldukları alanlarda bağımsızca dolaşıp gezebilirler. Bu alanlardaki yürüme güzergahına bir şey konulacaksa bunu mutlaka önceden ona bildirelim ve yeni haliyle deneyimlemesini de sağlayalım. Kör ve Görme engelli bir kişinin oturmasına yardımcı olurken “Şuraya oturun, buraya oturun” şeklinde tarif etmeyiniz. Mümkünse elinden tutarak oturacağı sandalyenin arka kısmına dokunmasını sağlayınız.

– Kör ve Görme engelli bir kişiyle yürürken önüne çıkan engeller hakkında ona bilgi verelim, çevremizi betimleyelim. Günlük konuşmanın bir parçası olan ‘Bak!’, ‘Gördün mü?’ ‘Görüşürüz.’ gibi ifadelerin kullanılması gayet normaldir. Görme engelli bir kişinin tutması için vereceğiniz objeyi ona tarif ediniz.
– Çalışma alanlarında sosyal alanlarda kör ve görme engellilerin en sık karşılaştığı kazalardan biri yarım açık bırakılan kapılara çarpmaktır. Kapıları kesinlikle yarım açık bırakmayalım. Kapıların ya tam açık ya da tam kapalı olmasına dikkat edelim.

– Kör ve Görme engelli bireye herhangi bir içecek ikram ederken eliyle çarpıp dökmemesi için “Çayınızı veriyorum, suyunuzu veriyorum” şeklinde önceden söyleyelim. Mümkün ise fincanı eline değdirelim. Çay, kahve, su gibi içecekleri masanın kenarına çok yakın yerlere koymayalım.

– Toplu ulaşım araçlarında sesli anonslar çalışmıyorsa araç sürücüsünü uyaralım. İlgili belediyenin şikayet hattına ulaşım aracının numarası ile şikayet bildirelim. Sesli anons sistemi çalışmıyorsa ineceği durağı ona bildirmek için bu konuda yardım ister misiniz diye soralım.

– Asansörlerin brail yazı ile tuşlara sahip olması ve katlarda uyarı konuşması yapması gerekir. Bu şekilde olmayan asansörler için yetkilileri uyaralım.

– Gerekli olan yerlerde hissedilebilir kılavuz yürüme yüzeyi ve tehlike bölgelerinde hissedilebilir kılavuz uyarı yüzeylerinin uygulanmasını sağlayalım.

– Yazılı iletişimdeki tüm metinleri sesli betimlemeli olarak yayınlanmasını sağlayalım.

Engelleri yaratanlar da engelleri kaldıranlar da toplumu oluşturan bireylerdir.
Engelleri kaldırmak için önce ne yapmamız gerektiğini öğrenelim sonra da hem sosyal hayatımızda hem de görev alanımızda engelleri kaldırmak için harekete geçelim.

Engellerin olmadığı bir dünyaya ulaşmak için hep birlikte sorumluluk alalım.

Adem Kuyumcu

Engelli Bakım Rehabilitasyon İletişim ve Erişilebilirlik Uzmanı

Kaynak: www.ademkuyumcu.com