2023’ün son günlerinde sosyal medya hesaplarıma çok sayıda mesaj gönderilmiş… Okuyucularımızdan gelen mesajların çoğunda yerel yönetimler ve belediye başkan adaylarıyla ilgiliydi... Gelen mesajlar arasında; “Kaleme aldığınız yazılarınızı keyifle okuyoruz. Sayenizde yeni yeni bilgilere ulaşma imkanı buluyoruz. Ancak, yerele ve bölgeye biraz daha yer vermeniz gerekmez mi” şeklinde sitem ve istekler de yer alıyordu…
Mesaj gönderen okuyucularımıza ve de bölge insanımıza kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Sabaları evlerinizde, işyerlerinizde, park ve bahçelerde, sizlerin de içinde olduğu her yerde, önünüze gelen ArdeşeninSesi gazetemize Başkentimiz Ankara’dan yazıyorum… Yerel ve bölgesel ağırlıkta yazılar yazabilmek için, o bölgede yaşamak veya arada birde olsa o bölgeyi ziyaret etmek zorundasınız. Başkentimizden böyle bir imkan bulamadığım için, uzaktan bilgi edinme yoluyla, mesaj gönderen okuyucularımızın isteklerini bir nebze olsun yerine getirebilmek için bugünkü yazıyı kaleme aldım…
Hafta içinde bölgede bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri, eski belediye başkanları ve de medya mensubu arkadaşlarımla görüşme imkanı buldum. Kendilerinden edindiğim bilgileri kısaca özetleyip, siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum…
STK temsilcileriyle ile medya mensubu arkadaşlarımızın ortak görüşü: Belediye başkanlarının özellikle ayda bir defa da olsa yerel gazete ve medya temsilcileri ve de sivil toplum kuruluşlarının (STK) başkanlarıyla bir araya gelip, belediye hizmet sınırları içerisinde yapılan, yapımı devam eden ve yapılması düşünülen projeleri gözden geçirerek, fikir alışverişinde bulunmaları gerekir… Unutulmamalıdır ki bölgenin sorunlarını ulusal medya değil, yerel medya temsilcileri daha iyi bilirler…
Bölgenin il ve ilçelerde görev yapmış eksi belediye başkanlarıyla yaptığım görüşmeler sonrası edindiğim bilgilerin yanında, öneri ve eleştiri kısımlarının bir bölümünü de yazımda yer vermek istedim: İçme suyu, alt ve üstyapı bir kentin olmazsa olmazları arasında yer alan hizmetlerdir… Bölgemizde yar alan il, ilçe ve belde belediye başkanlarının, yönettikleri kentlerin coğrafi koşullarını göz önüne alarak, turizm başta olmak üzere küçük ölçekli sanayi alanlarında ve diğer alanlarda projeler üretmeleri gerekmektedir. Görünen o ki parmakla gösterilen yerel yönetimlerin dışında proje geliştirilemiyor. Daha açık söylemek gerekirse yerel yönetimlerimizin performans notları pek de iç açıcı gözükmüyor… Proje üretme başta olmak üzere akıllı yatırım denilen ve bölge halkı yararına yapılmış, uzun vadeli bir projeyi yapmamakta ısrar ediliyor. Geçmişten miras kalmışçasına, bir gelenek gibi nasıl bir yerel yönetim sistemi gelmişse ısrarla o sistem sürdürülmeye çalışılıyor…
Bu sözlerimize belki bazı yerel yöneticiler alınacaklardır. Ama bir gerçeğin üzerine parmak basmak istiyoruz. Yönettiğiniz kentlerde kısır döngü vardır. Bu kısır döngüyü yıkmak sizlerin elinizde. Kabuğunuzdan çıkmanın vakti gelmiş, hatta çoktan geçmiş bile… Yerel yönetim demek, halkla birlikte yönetmek demek değil midir? Bunun için yerel gazeteler ve medya kuruluşları başta olmak üzere bölgedeki STK temsilcileriyle ayda bir kez de olsa bir araya gelip, beyin fırtınası oluşturmak gerekmez mi?
Kendisini doğa severliği ve fotoğrafçılığıyla 2007 yılında dağcılık şenliğinde tanımıştım. Bir kaç yıl sonra ilçe belediye başkanı olduğunu duyduğumda, ilçe halkı çok şanslı. Hem doğa sever, hem de mühendis belediye başkanına sahip olmuş demiştim. Hafta içi yaptığım telefon trafiğimde kendisiyle 20 dakika kadar konuştum. Eksi tecrübelerini anlatırken araya girerek, il, ilçe ve belde belediye başkanları; “Önceki belediye başkanlarımız tarafından yapılan yatırımlar, bizler için yeterli. Birkaç yıl daha yatırım yapmayalım. Zaten yeni yatırımlar için paramız da yok. Halkla iç içe olalım. Onları hoş tutalım, yeterlidir.” demeleri sizce bu doğru olur mu diye sordum. Böyle bir düşüncede olan belediye başkanlarımız kolaya kaçıp, hazıra konmuş olurlar. Hazıra konmak demek, belediye hizmetlerini kısır döngüye teslim etmek demektir… Geçmiş dönemde yapılan hizmetlere bir tuğla koymazsanız, belediye hizmetlerini teslim ettiğiniz kısır döngüye cirit attırmış olursunuz… Belediye başkanlarımızın kısır döngüleri yıkmaları gerekir. Alanında uzman kişileri belediyelerine davet edip, onları dinlemeleri gerekir. Farklı bakış açılarına ihtiyaç duymuyorsanız, belediye hizmetlerini yerine getiriyorum diyemezsiniz. Öyle “Ben bilirim. Kimsenin fikrine, farklı bakış açısına ihtiyacım yok” demekle belediyecilik olmaz… Yukarıda bahsettiğim gibi, bir belediye başkanı ayda bir yöre halkıyla, yerel medya ve sivil toplum kuruluşların temsilcileriyle bir araya gelip, hizmet alanında nelerin yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunmalıdır… Dahası yan gelip yatmayıp, proje üretmelidir… Bu sözlerim, mevcut belediye başkanlarımızın, aday adaylarımızın veya tekrar aday olacakların kulaklarına küpe olsun!