İNSANLARI KULLANMAYIN! 


Her yaptığı işte bir şeyler bekleyen hesap kitap sahibi insanlardan oldum olası uzak durmaya çalışırım. 

Günlük en sıradan davranışlarında bile sizin hiç aklınıza gelmeyen beklentiler içine giren, daha ilk adımda beş on adım ilerinin hesabını yapan insanlar ürkütür beni. Çünkü bunlar sizinle dostane ilişki içindeymiş gibi gözükürler ama bütün amaçları sizi kullanarak neler elde edebilecekleridir. Size selam vermeleri, yanınızda yer almaları, aynı fotoğraf karesinin içine girmeleri hep bir hesap kitap dâhilindedir. 

Sizin aklınıza bile gelmeyen hesaplarla uğraşır dururlar. Kullanırlar sizİ. Daha doğrusu kullandıklarını düşünürler. Ama bir ömrü böyle hesaplarla heba etmeye değer mi bilmiyorum.
Öylesine çoğaldı ki bu gibi davranışlar, artık kiminle yüz yüze gelsem “acaba niyeti nedir ?” diye içimden sormadan edemiyorum. “Keşke düşündüğüm gibi çıkmasa” diye de dua ediyorum elbet. 

Çünkü “kullanılmak” bir insana reva görülecek en yakışıksız durumdur. Sevgi, saygı, nezaket, yardımlaşma gibi kavramlar karşılıksız ve çıkar beklemeden gönülden yapılan davranışlar olmalıdır. Eğer bu gibi kavramların içine makam, mevki, para gibi maddi beklentileri koyarsanız, insan olmanın yüce değerlerini erozyona uğratmış olursunuz. Ve sonunda birbirine güvenmeyen kalabalık bir yalnızlar yığınıyla karşı karşı kalmış oluruz.

Gözleri görmeyen bir insanı yolun karşısına geçirmek, yaşlı birinin koluna girip kalkmasına yardımcı olmak, bir dostu hastanede ziyaret etmek, huzurevindeki yaşlılarla sohbet edip yalnızlıklarını gidermek, darda kalmış bir dostu sıkıntıdan kurtarmak yani iyi niyetle yapılmış insani davranışların hiç birinin maddi bir karşılığı olamaz ve olmamalıdır. Eğer bu davranışlar hesap kitap yapılarak maddi beklentiler içine girilerek yapılıyorsa çok yazık. Üç kuruş maddi çıkar elde edeyim derken bütün insanlığa kara bir leke sürmüş oluruz.
Bir durum neyi gerektiriyorsa, o durumun gerektirdiği davranışı gözümüzü kırpmadan yapıyorsak güzeldir. Düşünüp taşınıp hesap kitap yaparak davrandığımız takdirde işin içine epeyce yabancı madde girmiştir ve bu yabancı maddeler ilişkilerimize de yansıyarak yabancılaşmış ilişkilerle hem kendimizden hem karşımızdakinden uzaklaşmış toplum içinde yaşayan tuhaf yabancılar olarak bir ömür heba edip gideriz.